VAKFIMIZA GELEN MEKTUPLAR ANKARA ATATÜRK LİSESİ VAKFI’NA
Ben, 136 yıldır sayısız öğrenci yetiştiren bu büyük çınarın 134. Yıl mezunlarından İpek Kapdağ. Mezuniyetimin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bu okulu kazandığımı öğrendiğim an hala hatırımdadır. Gerçek dünyayı tanımaya ve öğrenmeye başladığımız ilk yer olan liseden hepimizin bazı beklentileri vardı. Benim beklentim de akademik başarının yanı sıra hayatın içinde olan bilim, sanat, paylaşmak, dostluk gibi hepsi birbirinden önemli değerleri bana öğretebilecek bir yer olmasıydı ve bunun için de çok doğru bir okulu kazanmıştım. Hepimizin okula girdiğimiz ilk günden beri duyduğu ortak bir söz vardır: ” Ankara Atatürk Liseli olmak bir ayrıcalıktır.” Bu sözün anlamını çoğumuz çınarın gölgesinden çıktıktan sonra çok daha iyi kavrıyoruz, ancak ben bu ayrıcalığı daha lisemin ilk yılında deneyimleme fırsatına sahip oldum. Gücünü adından alan lisemize, öğretmenleri ve öğrencilerinin yanı sıra belki de en büyük ayrıcalığı katan başarılı öğrencilerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen ALEV (Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı)'dır. Bu büyük çınar her ne kadar tohumlarını ülkemizde atsa da aslında dalları yurt dışına kadar uzanmaktadır. Öyle ki 2016 yılının yazında ALEV'in hazırlık sınıfının belli bir başarı düzeyinde tamamlayan öğrencilere verdiği burs imkânı ile İngiltere'de 3 hafta dil kursu alma fırsatını yakaladım ve hayatımda ilk defa yurt dışı deneyimi elde ettim. Ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından olan bu lisede bizlerin akademik başarıları sosyal yeteneklerimizle desteklendi ve cumhuriyetin değerlerini yaşamayı ve yaşatmayı ödev sayan nesiller olarak yetiştirildik. Elbette ki hiçbirimiz artık bu çınarın gölgesine girdiğimiz ilk günkü halimiz gibi değiliz. Artık bizler de farklılıklarımızı ve ayrıcalıklarımızı hayatın her alanına yansıtan ve bizden sonra bu çınarın altına gelenlere gölge yapmak için üzerlerine uzanmış birer dalız. Büyük ve asil Türk milletinin eşsiz ve gerçek lideri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de Ankara'ya geldikten 3 gün sonra 30 Aralık 1919 tarihinde biz Atatürk Liselilere yaptığı konuşmada “Mektepli efendiler! Vatan sizden vazife beklediği zaman, koşarak şitab edeceğinizden eminim.” diyerek seslenmiştir. O zaman için bu vazife belki İstiklal Mücadelesine katılıp can vermekti, ancak şuan erdemli yetişmiş gençler olarak ülkemizi ileriye taşımaktan başka bir şey değildir. Bizlerin de Taş Mektebin sıralarında üniversite sınavına hazırlanırken en büyük motivasyonu elbette ki bu sözlerdi. 2020 yılında kazandığım ve cumhuriyetin de ilk hukuk fakültesi olan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitimime devam ettiğim şu dönemde de bu sözler hala aklımdan çıkmamıştır. Ve ben de, benden sonra gelen dönemlere de her zaman destek olabilmek adına bu çınardan kopup giden bir yaprak olmayıp Atatürk Liseli olmanın haklı gururunu yaşatabilmek adına bu köklü çınarın bir dalı olmak için halen daha azimle çalışmaya devam etmekteyim. Sözlerimi bitirirken, tekrar hatırlatmak isterim ki bir ülkenin geleceğine yapılacak en değerli yatırım geleceğimiz olan gençlere yaptığımız yatırımdır ve AAL' de de bu vardır. Bu yüzden de her birimizin hem büyük bir sorumluluğu hem de büyük bir minnet borcu vardır bu liseye ve Atatürk Lisesi Eğitim Vakfına
Saygılarımla İpek KAPDAĞ Ankara Atatürk Lisesi 134. yıl mezunu
|
435 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |