VAKFIMIZA GELEN MEKTUPLAR  15/01/2019 2014 yılında Atatürk Lisesi'ne kayda ilk geldiğimde bir yazı görmüştüm “Atatürk Lisesi: Dünyaya açılan kapı”.Bu okulda geçirdiğim beş yılda bu cümlenin ne anlama geldiğini tüm hislerimle deneyimledim. Hazırlık sınıfında öğrenmeye başladığım İspanyolca dersinde, ALEV’in sağladığı burs imkânıyla gittiğim İngiltere'de ve benim için manevi değeri çok ayrı olan Model Birleşmiş Milletler Kulübü’nün bir üyesi olduğumda gördüm bu tanımın ne demek olduğunu. Onlarca özel okuldan ve üniversiteden katılımcıların bulunduğu konferansa ilk gittiğimde kendimi onlarla baş edemeyecek ve geride kalacakmış gibi hissetmiştim. Bu hissim sadece dört gün sürmüştü çünkü kapanış seremonisi geldiğinde okul delegasyonumuzun saymakla bitmeyecek ödülleri ve başarıları beni çok gururlandırmıştı. O gün orada yaşadığım gururu hep büyüttüm içimde. Zamanla ben de katıldım kulübün yetiştirdiği başarılar kervanına. Bu başarılarımız ALEV'den her zaman sonsuz destek ve takdir alıyordu. Takdir edildikçe daha iyilerini yapmak, okulumuzun adını daha büyük platformlarda duyurma isteği doğuyordu hepimizde. Bu konuda da hep arkamızda duran Gönül Hocamız ve ALEV vakfının destekleriyle 2017 yılında bir uluslararası konferansa katıldım ben de. Bosna Hersek Mostar'da geçirdiğimiz bir haftalık konferans deneyimi ömrüm boyunca unutmayacağım anılar arasına girdi çünkü konferanstaki tek Türk okul ve tek lise ekibi bizdik. Hatıramın en güzel yerine yerleştirdiğim birçok anım var ama bunlardan biri çok özeldi benim için. Kapanış seremonisinde ödülümüz verilirken " Konferansta yaş olarak en küçük olmalarına rağmen vizyonlarına, Dünya sorunlarına getirdikleri yaratıcı çözümlerine hayran kaldığımız ekip " diye bahsetmişlerdi bizden. Orada yaşadığımız gururun ve başarıda en büyük katkı Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı idi. Sonraki sene "Biz Atatürk Lisesi olarak kendi MUN konferansımızı yapmayı hayal ediyoruz." dediğimizde hayalimizin arkasında durdukları ve bizi destekledikleri gibi. Ben, İdil Sivaslı,14 yaşında toy bir öğrenci olarak girdiğim Atatürk Lisesi'nden 9 Mun konferansına katılmış, sanatın kokusunu sahnede almış,4 farklı ülkeyi ziyaret etmiş ve "Atatürk Liseli olmak" rozetini yakasında bir ömür boyu gururla taşıyacak bir öğrenci olacak mezun oluyorum. Haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim Gönül Hocama, vakıf kurucumuz Erol Üçer'e ve diğer bütün üyelere sonsuz şükranlarımla... İdil Sivaslı 12 G
07.11.2018 Merhaba. Ben Ankara Atatürk Lisesi son sınıf öğrencisi Sena Durgut. Buradaki 5 senelik sürecimi güzel kılan birçok detay vardı ancak ben size en 'garibini' anlatmak istiyorum. Garip dememin sebebi bu olayın bir devlet lisesinde nadiren yaşanabilecek olması: Okulu eleştirdiğim için 3 haftalığına İngiltere'ye dil kursuna gönderilmem. Şöyle ki, vakti zamanında ALEV'in okulumuzda düzenlediği speaking kurslarına katılmış ve dönüt istendiği zaman oldukça uzun ve olumsuz eleştiri yazımla Gönül Hoca'yı biraz şaşırtmıştım. Eleştirim tamamen yapıcı niyette ve nitelikte olsa bile, benim tek düşündüğüm bu mektubun ya okunup geçileceği, ya da bana benim tatminsizliğimle alakalı bir cevap verileceğiydi. Çünkü hayatım boyunca bu tarz işler hep böyle olmuştu. Ama bu sefer tam tersine, Gönül Hoca mektubumda demek istediğim şeyleri tam olarak kavramış, bu görüşleri gerçek birer kriter haline getirdiğini söylemişti. Ve hatta üstüne, bu görüşler için beni ödüllendirerek yazın İngiltere'ye göndereceğini açıklamıştı. Bu benim için oldukça şaşırtıcı ve mutlu ediciydi. Çünkü böyle bir şeyi gerçekten öngörmemiştim. Nihayetinde yazın İngiltere'ye gidip inanılmaz keyifli bir üç hafta geçirdim. Yabancı dilimi geliştirmenin yanı sıra sayısız yer gezip, sayısız fotoğraf çektim. Ülkemizin en güzide okullarından birinde okuyor olmamın verdiği keyif katbekat arttı. Şimdi bu olaya garip deme sebebim az çok ortadadır. İnsanların düşüncelerini söylemeye korkmaları için zorlandıkları böyle bir zamanda, özgür düşünce kavramına bu denli önem veren Gönül Hoca gibi yöneticileri görmek çok mutluluk ve umut verici. Buradan hayatımdaki en güzel zamanlarımdan birini geçirmeme vesile olmuş, aynı zamanda Atatürk Lisesini Atatürk Lisesi yapan en önemli faktörlerden biri olan kendisine teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ayrıca böyle güzel yöneticileri ve gelenekleri bünyesinde barındıran, son derece öğrenci odaklı bir eğitim vakfı olan ALEV üzerinde çok emeği bulunan Erol Üçer'i de hüzünle ve saygıyla anıyorum.
Saygılarımla, Sena Durgut 12- J |
|
1183 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
